15 Aralık 2011 Perşembe

Dizi #3 It's Always Sunny in Philadelphia


Çoğunuzun izlemediği, hatta adını bile duymadığı bir dizi olduğunu tahmin edebiliyorum "It's Always Sunny in Philadelphia"'nın. Diğer komedi dizilerinin barındırdıklarından çok daha farklı hikayeler işleyen, yine çok farklı bir espri anlayışına sahip bir dizi "IASIP". Bu yüzden 4 çocukluk arkadaşı Charlie, Mac, Dennis ve Dee'nin yanına 2. sezonda katılan Danny De Vito'nun canlandırdığı Frank ile sahibi oldukları Philadelphia'nın en kötü barı Paddy's de yaşananlar, eğer ki bir How I Met Your Mother, the Big Bang Theory veya Friends tadı almak istiyorsanız pek ilginizi çekmeyecek, şimdiden söylemek lazım.

Öncelikle karakterlere tek tek bir göz atalım;

Grubun yakışıklısı Dennis, grubun kendine herkesten daha fazla güvenen şımarık tipi. Sürekli kendini kanıtlama ve diğerlerinden iyi olduğunu gösterme çabası içine giriyor. Yattığı kadınların nefretini kazanabilmek en büyük hedefi.

Dee ise onun kardeşi, yıllarını bu adamlarla takılarak geçirdiğinden hile hurda ve alkolizm konusunda onlardan hiç geri kalmayan grubun tek kadın üyesi. Barda hissesi olmadığından ve cinsiyetinden dolayı müthiş bir ayrımcılığa kurban gidiyor sürekli. 

Mac, Dennis'in ev arkadaşı, sürekli sergilediği kol kasları ve dövmeleriyle ilgi çekmeye çalışan ama Dennis'in gölgesinde kalmaya kahkum, kendini akıllı sanan ama pek de öyle olmayan bir karakter.

Charlie, çetenin en cahili ve ayakçısı. Depodaki fareler, temizlik, getir-götür Charlie'nin uzman olduğu alanlar. 7 sezondur ismini bilmediğimiz, "credits" bölümünde bile "waitress" (garson) olarak varolan bir kıza aşık. Okuma yazmayı pek bilmiyor.

Diziye Dennis ve Dee'nin babası olarak katılan Frank ise çeteyle gerekli uyumu kurabilecek kadar üçkağıtçı, merhametsiz ve umursamaz bir karakter. Danny De Vito'nun tipiyle birleşince, Frank ne yaparsa yapsın komik duruyor.

Çoğu izleyicisinden "yeni Seinfeld" yakıştırması alan dizi, yer yer o tadı verse de, karakterler arasındaki ilişkinin boyutuyla Seinfeld'den ayrılıyor. Birbirlerini çocukluktan beri tanıyan Charlie, Mac ve kardeşler Dennis ile Dee'nin arasındaki tüm ilişki ve dayanışma, gücünü çıkar ilişkisinden alıyor. Kimsenin kimseye bir bağlılığı veya düşkünlüğü yok, herkes herkesten her türlü pisliği bekliyor ve aynısını belki kendisi yüzlerce defa yaptığı için çok umursamıyor. En büyük düşmanları MC Poyle Kardeşler tarafından oyuncak tüfeklerle barda rehin alındıkları bölüm birbirlerini öylesine çabuk ve apansızca satıp bir başkasıyla kurtulma planları yapıyorlar ki, diziyi en iyi anlatan bölüm belki de bu. Etraflarındaki herkesle dalga geçerek onların zaaflarından faydalanmak en büyük hobileri. Kendi çıkarları için herkes satabilecek kapasitedeler ve bundan suçluluk duymuyorlar. Hepsi ayrı ayrı çok cahil olmalarına rağmen, ekonomi, vatanseverlik, başkanlık seçimleri, Amerika'nın Ortadoğu politikası, İsrail-Amerika ilişkisi, eşcinsellik, tüp bebek sahibi olma,hayvan hakları gibi konularda sınırsızca atıp tutabiliyorlar. Karakterlerdeki ahlaki zayıflık en çok senaristlerin işine yarıyor gibi görünüyor, adamlar bu 5 serseriye ne söyletirlerse söyletsin sırıtmıyor çünkü. Hikayenin zenginliği ve ilerleyişin akıcılığı buradan geliyor biraz da, karakterlerin yapabilecekleri ve söyleyebilecekleri konusunda herhangi bir sınır yok. Alkol dizinin kilit öğelerinden biri. Çete sürekli sarhoş geziyor, bu sayede en akla hayale gelmeyecek planlar üretip uygulamaya geçirerek sizi gülmekten krize sokabiliyorlar.

Danny De Vito hariç dizinin tüm ana karakterleri senaryoya katkı veriyor. Mac'i oynayan Rob Mcelhenney ise aynı zamanda dizinin yapımcısı. Bir anlamda yapımı kendi çocuklarını sahiplenir gibi sahiplendiklerinden dolayı, aralarındaki sinerji 81 bölüm boyunca kaybolmadı belki de. Yine Mac ile Dee ve Charlie ile Waitress gerçek hayatta birer evli çift. Bunun da aradaki uyuma katkı sağladığı bir gerçek.

Yazının en başında söylediğim gibi, "IASIP" çoğu sit-com'da rastlanan arkadaşlık, dostluk, sevginin gücü vs. gibi olgularla bezenmek yerine, herkes ve her şeyle dalga geçen, değer yargılarının yerlerde süründüğü bir yapım. Kendilerinden başka kimseyi sevmeyen bu 5 insanın kendi aralarında ve toplumla verdikleri  mücadele komedi sınırlarını zorluyor çoğu kez. Özellikle absürd komediden hoşlanıyorsanız, bu dizi tam size göre.

Bunu seven bunu da sevdi:  Seinfeld

Yazar Notu: 9.5/10

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder